Rahim İçi Kan Birikmesi (Hematometra)

Sık görülen kürtaj işleminin riskleri arasında olmasa da rahim içerisinde kan birikmesi ile de karşılaşabiliyoruz. Bu durum genellikle rahmin kürtajdan sonra kasılmaması ve dolayısıyla kanın dışarıya çıkamaması nedeniyle gerçekleşir. Böyle durumlarda ciddi seviyede bir ağrı meydana gelir. Ağrı durumunda derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Rahim ağzının açılması ve kanın boşaltılması halinde hem hematometra problemi ortadan kalkar hem de yaşanan ağrı kendiliğinden geçer. Kürtajdan sonra hiç kanama olmaması durumunda kürtaj işleminin riskleri listesinde yer alan rahim içinde kan birikmesi şüphesi doğmalı ve hasta derhal bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Rahim İçi Kan Birikmesi (Hematometra) benzeri bütün tedavilerimiz için bizlere ulaşabilirsiniz. Rahim İçi Kan Birikmesi (Hematometra), Kürtaj Doktoru Antalya web sitemizde Rahim İçi Kan Birikmesi (Hematometra) konusuyla ilgili sizlere ön bilgileri vermeye çalıştık. Rahim İçi Kan Birikmesi (Hematometra) ile ilgili olarak hemen bizleri arayabilirsiniz.

Rahim İçi Kan Birikmesi (Hematometra) Diğer İçerikler

Düşükten sonra fiziksel iyileşme, birkaç saatten birkaç güne kadar değişebilecek bir zaman diliminde gerçekleşmektedir. Regl dönemleriniz 4 – 6 hafta içerisinde düzelecek ve yumurtlama döneminizde, düşükten hemen sonra bile hamile kalabilmeniz tekrar mümkün olacaktır.
Küretaj işlemi genel veya lokal anestezi altında hasta jinekolojik pozisyonda yatar vaziyette vaginal olarak yapılan bir tahliye işlemidir. Bu işlem esnasında kesinlikle bir kesme işlemi yapılmamaktadır normal rahim ağzından kanuller vasıtasıyla yapılmaktadır.Gebeliğin büyüklüğüne ve hastanın doğum yapıp yapmadığına göre seçilen plastik kanüllerle (Carmen kanül) ve plastik bir enjektörle (Carmen enjektör) vakum yapılarak rahim içeriği boşaltılır. Büyük gebeliklerde çok nadir olarak “küret” adı verilen aletlerle rahim içi kontrolü yapılabilir.
Kürtaj işleminin ardından gebeliğin devam etmesi kürtaj işleminin riskleri listesinde karşımıza çıkıyor. Genellikle 6 haftalıktan daha küçük gebeliklerde kürtajın yapılmasına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Çünkü gebelik kesesi tam olarak oluşmadığı için kesenin vakumlanarak alınması mümkün olmuyor. Dolayısıyla kürtaja rağmen gebelik devam ediyor. Böyle bir durumda tek çözüm kürtajın yeniden yapılmasıdır. Kürtajda Gebeliğin Sonlandırılamaması benzeri bütün tedavilerimiz için bizlere ulaşabilirsiniz. Kürtajda Gebeliğin Sonlandırılamaması, Kürtaj Doktoru Antalya web sitemizde Kürtajda Gebeliğin...
Düşük sonrası kürtaj her zaman gerekmeyebilir. 6-7 haftadan küçük gebelikler düştüğünde kendiliğinden tıbbi bir müdahale olmadan sonlanabilirler. Gebelik büyüdükçe düşük sonrası bazı parçaların kalma ihtimali artar. Eğer kürtaj yapılmazsa uzayan kanamalar ve enfeksiyon riski olabilir.
DÜŞÜKTEN SONRA İKİ AYLIK BİR SÜREYE İHTİYAÇ VAR - Her düşükten sonra tekrar gebe kalmanız için, düşüğün üstünden 2 ay geçmiş olması gerekmektedir. 2 ay beklemek gebeliği 8.haftadan önce sonlananlar için geçerlidir. 8. haftadan sonra ve birden fazla düşük yapmış olan bayanların doktor kontrolünden geçmesi gerekmektedir.
Öncelikle kürtaj işleminin komplikasyon gelişmemesi durumunda vücuda bir zararının olmadığını belirtmek gerekiyor. Kürtaj yaptırmayı düşünen herkesin mutlaka bilgi sahibi olması gereken kürtaj işleminin riskleri ise hem yapılan cerrahi müdahaleden, hem vücudun yapısından hem de uygulanan anesteziden kaynaklanabiliyor. Kürtaj lokal ya da genel anestezi altında yapılan bir işlemdir. Anesteziden kaynaklanan çeşitli sıkıntılar da kürtaj işleminin riskleri arasında yer alır. Anesteziden kaynaklı risklerin minimum seviyeye çekilmesi için, anestezi uzmanı tarafından hastaya en uygun ilaçlar tercih...
Hamilelikte anne adaylarının en çok merak ettikleri sorulardan biri de hamilelikte adaçayı içmenin güvenli olup olmadığıdır. Amerikan Gebelik Derneği’nin hamilelikte çok miktarda adaçayı tüketiminin zararlı olabileceğine dair araştırmalarının olduğunu belirten Op.Dr.Güray Ünlü, adaçayında bulunan thujone isimli bileşenin gebelikte yüksek tansiyona ve düşüğe neden olabileceğini vurguluyor.