1983 yılından bu yana geçerli olan yasaya göre hiçbir tıbbi gerekçe olmaksızın isteğe bağlı kürtaj (halk arasında yaygınca bebek aldırma, çocuk aldırma diye de adlandırılır) 10. gebelik haftasına kadar yapılabilir.
Kürtajın yasal kısıtlamaları arasında evli/bekâr ayrımı konusu sadece baba onay için vardır. Evlilik dışı kürtajın yasal olmaması gibi bir durum söz konusu değildir. Reşit olan bir kadın yasal olarak kürtaj yaptırabilir. Evlilik şartı aranmamaktadır.
Kürtaj işlemi hem devlet hastanelerinde hem de özel hastanelerde yapılabilir. Ancak devlet hastanelerinde doktor onayıyla ve anne ya da bebeğin sağlığı tehlikeydiyse bu işlem uygulanır.
18 yaşından büyük ve evli olan bayanlar eşlerinin imzası ile onay alınarak kürtaj olabilirler. 18 yaşından büyük ve bekar olan bayanlar ise sadece kendi rızaları ile kürtaj olabilirler. 18 yaşından küçük olanların evli veya bekar olsalar da anne-babalarının onayı gerekir.
Kürtaj İşleminin Riskleri Nelerdir?Kürtaj İşleminin Riskleri ve Olası ZararlarıRahim Delinmesi (Perforasyon)Kürtaj Sonrası Enfeksiyon.Kürtaj Sonrası Parça Kalması (Rest Plasenta)Rahim İçi Kan Birikmesi (Hematometra)Kürtajın Başarısız OlmasıRahim içi Yapışıklık Sendromu (Asherman)Kürtajda Gebeliğin Sonlandırılamaması
Yaklaşık 200 gebelikte bir karşılaşılan ölü doğum, 20. haftadan sonra anne karnında ölen bebekler için kullanılan bir terimdir. 20. haftadan önce gerçekleşen ölümler düşük olarak adlandırılır ve kürtaj yoluyla rahim içi boşaltılır.
Hamilelikte; ilk üç ayda adaçayı, sinameki, fesleğen, keten tohumu, ahududu çayların tüketilmesi ve özellikle de sık sık tüketilmesi düşük olasılığını artırabileceği düşünülüyor. Hamileliğin ikinci ve üçüncü üç aylık dönemlerinde adaçayının kan basıncını arttırıcı etkisi nedeniyle, özellikle yüksek tansiyona eğilimi olan gebelerde plasentanın erken ayrılmasına yani dekolman riskinin artmasına neden olabiliyor. Bu nedenle adaçayının, doktora danışılmadan tüketilmemesi gerekiyor.