Gebelikte Hangi Bitki Çayları İçilebilir?

Hamilelik döneminde anne adayının vücudunun sıvı ihtiyacı arttığı için bol sıvı tüketmeleri gerekiyor. Su tüketimini azaltacağı ve içerisindeki kafeinden dolayı siyah çay ve kahveden mümkün olduğu kadar uzak durmaları gerekiyor. Kesinlikle günde 1, en fazla 2 fincanı geçmemek şartıyla gebelikte faydalı olan bitki çayları tüketilebilir. Bu bağlamda özellikle hamilelik döneminde soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklardan korunmak ve bağışıklık sistemini güçlü kılmak için zencefil, ıhlamur, papatya, rezene, kuşburnu, melisa çayları güvenle içilebilir. Rezene çayı, anne adayının sıvı ihtiyacını giderip rahatlamasına yardımcı olduğu için, taze zencefil çayı da mide bulantısı ve hazımsızlığı hafiflettiği için tüketilebilecek bitki çayları arasında yer alıyor. Ancak kurutulmuş zencefil çayı gebelikte önerilmiyor. Papatya, rezene, ısırgan otu çayları da doğum sonrası lohusalık döneminde anne sütünü arttırmak için tercih edilebiliyor. Ancak gebelikte bu bitki çaylarının da günde 2 fincandan fazla tüketilmemesi ve demlendikten sonra bekletilmeden tüketilmesi önem taşıyor. Hamilelik döneminin, bir kadının ruhsal, fiziksel neredeyse tüm özelliklerinin değişim gösterdiği aşırı farklı ve hassas bir dönem olduğunu ifade eden Op.Dr.Güray Ünlü, dolayısıyla da genel geçerli sağlıklı beslenme kuralları haricinde gebelikte yiyip içilen her bir maddenin doktor onayından geçmesini öneriyor. Hamileliğin ilk üç ayında (ilk trimester’da) önerilmeyen ahududu çayı, 4. aydan itibaren günde bir iki fincan olmak üzere, güvenle içilebiliyor. Özellikle kalsiyum ve diğer mineraller açısından zengin olan bu çayın, rahim kaslarını beslemeye yardımcı olabiliyor. Hamilelik boyunca tüketilebilecek bitki çaylarının marketlerden alınan hazır paketlerden ziyade aktarlardan alınan sade bitki olarak tercih edilmesi gerekiyor.

Gebelikte Hangi Bitki Çayları İçilebilir? Diğer İçerikler

Adaçayı faydalarından dolayı hamilelikte anne adayları arasında popüler olan bitkilerden biri ancak gebelikte tüketirken dikkatli olmak gerekiyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Güray Ünlü gebeliğin ilk üç ayında adaçayı ve benzeri bitki çaylarını tüketirken dikkatli olunmasını hatta mümkünse hiç tüketilmemesini vurgulayarak önemli açıklamalarda bulunuyor.
Tıbbi açıdan kürtaj işlemi gerekli görülmesi ya da zorunlu olması halinde, gebeliğin 6. haftasından itibaren herhangi bir dönemde yapılabilir.
Kürtaj Sonrası İyileşme Süresi - İlk trimester kürtajı olan ve herhangi bir komplikasyonu olmayan kadınlar genellikle birkaç gün içinde normal hissederler.
Aralarında Brezilya, Meksika, İran, Suriye ve Endonezya'nın da bulunduğu bu ülkelerde kürtaj yasağı hiçbir istisna olmaksızın uygulanıyor. Kürtajın tamamen yasak olduğu ülkeler listesinde Avrupa Birliği üyesi İrlanda ve Malta da dikkat çekiyor.
Hamilelikte anne adaylarının en çok merak ettikleri sorulardan biri de hamilelikte adaçayı içmenin güvenli olup olmadığıdır. Amerikan Gebelik Derneği’nin hamilelikte çok miktarda adaçayı tüketiminin zararlı olabileceğine dair araştırmalarının olduğunu belirten Op.Dr.Güray Ünlü, adaçayında bulunan thujone isimli bileşenin gebelikte yüksek tansiyona ve düşüğe neden olabileceğini vurguluyor.
Sık görülen kürtaj işleminin riskleri arasında olmasa da rahim içerisinde kan birikmesi ile de karşılaşabiliyoruz. Bu durum genellikle rahmin kürtajdan sonra kasılmaması ve dolayısıyla kanın dışarıya çıkamaması nedeniyle gerçekleşir. Böyle durumlarda ciddi seviyede bir ağrı meydana gelir. Ağrı durumunda derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Rahim ağzının açılması ve kanın boşaltılması halinde hem hematometra problemi ortadan kalkar hem de yaşanan ağrı kendiliğinden geçer. Kürtajdan sonra hiç kanama olmaması durumunda kürtaj işleminin riskleri listesinde yer alan rahim içinde...
Küretaj işlemi genel veya lokal anestezi altında hasta jinekolojik pozisyonda yatar vaziyette vaginal olarak yapılan bir tahliye işlemidir. Bu işlem esnasında kesinlikle bir kesme işlemi yapılmamaktadır normal rahim ağzından kanuller vasıtasıyla yapılmaktadır.Gebeliğin büyüklüğüne ve hastanın doğum yapıp yapmadığına göre seçilen plastik kanüllerle (Carmen kanül) ve plastik bir enjektörle (Carmen enjektör) vakum yapılarak rahim içeriği boşaltılır. Büyük gebeliklerde çok nadir olarak “küret” adı verilen aletlerle rahim içi kontrolü yapılabilir.