Devlet hastanelerinde kürtaj yasak mı?

Kürtaj 37 yıldır yasal hak ancak 295 kamu hastanesinin 102'si arayan hastalara "kürtaj yasak ya da devlet hastanesinde yapılmıyor" yanıtını verdi.
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi'nin "Türkiye'deki Kamu Hastanelerinde Kürtaj Hizmetleri Raporu'na" göre "isteğe bağlı kürtaj yapmıyoruz" diyen hastanelerin oranı 4 yılda yüzde 12'den yüzde 54'e çıktı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok" açıklamasıyla başlamıştı kürtaj tartışmaları. 
Erdoğan'ın Başbakanlık yaptığı 2012'de sarf ettiği bu sözler üzerine bir kürtaj yasasının oluşturulacağı açıklamaları zaman zaman gündemdeki yerini aldı.
Hatta sekiz yıl öncenin Sağlık Bakanı Recep Akdağ da "kadının hakkı olduğu kadar bebeğin de hakkı var" demiş, kürtajın aile planlaması yöntemi olmadığını savunmuştu. 
Siyasilerden gelen bu açıklamaların üzerine "Benim bedenim, benim kararım" sloganlı kadın hareketi, tüm ülkeye yayılmıştı. 
Gelinen noktada kürtajın yasaklanması ya da sınırlandırılması ile ilgili herhangi bir yasa çıkmadı ancak kamu hastanelerinde bile kürtajın yasal olmadığı algısı hakim. 
Yasa ne diyor?
Kadir Has Üniversitesi'nin 29 Aralık'ta ikincisini yayımladığı "Kürtaj Hizmetleri Araştırması Raporu'na" göre kadın hastalıkları ve doğum bölümüne sahip 295 kamu hastanesinden kürtajın yasak ya da yasal olmadığını, devlet hastanelerinde yapılmadığını söyleyenlerin sayısı 102. 
Oysa ki; 1983 yılında yürürlüğe giren 2827 sayılı "Nüfus Planlaması Yasası?", Cumhuriyet?'in kuruluşundan bu yana uygulanan kürtaj üzerindeki yasal kısıtlamayı kaldırmış, isteğe bağlı durumlarda 10 haftaya kadar olan gebeliklerin kürtajla sonlandırılmasına izin vermişti. 
Kadın evli ise eşinin, 18 yaşının altında ise ebeveynin rızasını şart koşan yasa, gebeliğin 10 haftadan fazla olduğu ve kadının hayatını tehdit ettiği veya edeceği ya da doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır mağduriyet yaratacağı hallerde de kürtaja izin veriyor. Bu tür gebelik sonlandırmaları için zaman sınırlaması yok. 
Bir suç sonucu meydana gelen gebelikler için Türk Ceza Hukuku 20 haftaya kadar kürtaj izni veriyor. 
Raporda yer alan ve çok fazla insanın bilgi sahibi olmadığı diğer bir konu ise devlet hastanelerindeki yapılan kürtajın devlet sağlık sigortası tarafından karşılandığı. 
Kadir Has Üniversitesi'ni ilkini 2016'da kamuoyuyla paylaştığı raporun bu yılki verisine göre Türkiye'de toplam 850 kamu hastanesi bulunuyor. Bunlardan 518'inde "Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü" bulunuyor. 
518 hastanenin tamamıyla iletişime geçmeye çalışan Kadir Has Üniversitesi'nin ulaşabildiği hastane sayısı ise 295.
Raporda imzası bulunan araştırmacılardan Deniz Altuntaş, ulaşılamayan hastanelerin bir kenara bırakılmadığını, farklı gün ve saatlerde tekrar tekrar arandığını söylüyor. 
Independent Türkçe'ye konuşan Altuntaş, "223 hastaneye ulaşabilseydik sonuçlar nasıl değişirdi konusunda bir şey söylemek mümkün değil ancak 518 hastanenin 223'üne hiç ulaşamamış olmamız da problematik bir durum" diyor. 
295 hastanenin sadece 10'u hiçbir şart koşmuyor
Kadir Has Üniversitesi'nin örneklemini yapabildiği 295 hastaneden yalnızca 10'unda bir kadının isteği esas alınarak, hiçbir şart koşulmadan kürtaj hizmeti veriliyor. Bu hastanelerin bulunduğu iller: Ankara, Amasya, Bayburt, Burdur, Hakkâri, Şanlıurfa Tekirdağ ve Tunceli.
Üniversite ekibinin ulaştığı hastanelerden, isteğe bağlı kürtaj hizmeti sağlamayan veya net bir bilgi vermeyenlerin gerekçeleri şu şekilde sıralanıyor: 
- 63 hastane, kendilerini arayanları başka bir kuruma yönlendirmek istedi. Bu hastanelerin 33'ünün yönlendirdiği yer ise özel hastanelerdi. 
- Ulaşılan hastanelerin en fazla sunduğu ikinci gerekçe, kürtaj hizmetinin yasak ya da yasal olmadığını söyleyenlerdi. 
55 hastanenin sunduğu bu gerekçeyi "Yasal olmasına rağmen kürtajı kriminalize etmektedir" diyerek açıklayan Kadir Has Üniversitesi, 11 hastanenin net olarak "kürtaj devlet hastanelerinde yasak" dediğini belirtiyor. 36 hastane ise "yasak" ifadesini kullanmasa da devlet hastanelerinde yapılmadığını söyledi. 
- "Yapılmaması doktorun tercihi" diyen hastane sayısı ise 28. 

Devlet hastanelerinde kürtaj yasak mı? Diğer İçerikler

En önemli küretaj işleminin riskleri arasında enfeksiyon bulunuyor. Bu cerrahi müdahalenin hijyenik koşullarda yapılmamış olması durumunda ortaya çıkabilen enfeksiyon farklı nedenlere bağlı olarak da gelişebilir. Kürtaj sonrasında doktor tarafından antibiyotik ilaç reçete edilir. Bunun amacı enfeksiyon gelişmesini engellemektir. Ancak hasta tarafından bu ilacın düzenli şekilde kullanılmaması kürtaj işleminin riskleri listesinde yer alan enfeksiyon gelişmesi ile sonuçlanabilir. Aynı zamanda kürtajdan sonra belirli bir süre cinsel ilişki yasağı bulunur. Hastanın bu yasağa uymaması da enfeksiyon...
Bunun anlamı: Gebelik isteğe bağlı şekilde 2,5 aylık yani 10 haftalık oluncaya kadar aldırılır, Bebeğin gelişimine ve hastalığına dair yapılan taramalardan alınan sonuçlarla da 10. haftayı geçse de yapılabilir.
Kürtaj elbette anne veya babanın izin vermesi halinde yapılabildiği için aileye haber verilmemesi olanaksızdır.
Enfeksiyon çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan ve önem verilmesi gereken kürtaj işleminin riskleri arasında yer alır. Vücut ateşinin 38 derecenin üzerine çıkması, kanamanın artması gibi çeşitli şekillerde enfeksiyon şüphesi doğabiliyor. Bu gibi durumlarda rutin kontrol gününü beklemeden hemen bir sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekiyor. Konuyla ilgili bilgi verilmesi durumunda gerekli müdahale yapılacaktır. Enfeksiyon, doktor tarafından belirtilen süre boyunca cinsel ilişki yasağına uyulmaması, reçete edilen antibiyotik ilaçların kullanılmaması ya da kürtajın steril bir ortamda...
Genelde ortalama bir fiyat verilir. Genellikle kürtaj fiyatları 2.00 TL ile 4.000 TL arasında değişmektedir. Kliniğimiz en uygun fiyata en iyi hizmeti verme ilkesiyle çalışmaktadır. İletişim numaralarımızdan +90242 311 11 70 kliniğimizi çekinmeden gönül rahatlığıyla arayarak fiyat ve detaylı bilgi alabilirsiniz.
Hamilelikte; ilk üç ayda adaçayı, sinameki, fesleğen, keten tohumu, ahududu çayların tüketilmesi ve özellikle de sık sık tüketilmesi düşük olasılığını artırabileceği düşünülüyor. Hamileliğin ikinci ve üçüncü üç aylık dönemlerinde adaçayının kan basıncını arttırıcı etkisi nedeniyle, özellikle yüksek tansiyona eğilimi olan gebelerde plasentanın erken ayrılmasına yani dekolman riskinin artmasına neden olabiliyor. Bu nedenle adaçayının, doktora danışılmadan tüketilmemesi gerekiyor.
Örneğin, kürtajdan 3 hafta sonra kan testi yaptırırsanız HCG (gebelik hormonu) halen pozitif çıkacaktır. Bu hala gebe olduğunuz anlamına gelmiyor. HCG hormonunun kandan tamamen kaybolması için 4 hafta gerekmektedir. Ayrıca kürtajdan sonra rahminizde biraz şişkinlik olabilir ve serviks birkaç hafta daha açık kalabilir.